Aksakal’dan, DP Genel Başkanı Uysal’a ziyaret

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, “Ekonomi, Hukuk, Demokrasi ve İnsan Hakları Reformu” konusunda hazırlanan DSP Önerileri çalışmasını paylaşmak üzere Demokrat Parti’yi ziyaret etti. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’a,...

Yayınlanma:
Aksakal’dan, DP Genel Başkanı
Uysal’a ziyaret

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, “Ekonomi, Hukuk, Demokrasi ve İnsan Hakları Reformu” konusunda hazırlanan DSP Önerileri çalışmasını paylaşmak üzere Demokrat Parti’yi ziyaret etti. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’a, Parlamento ve Hükümetle İlişkilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Erçelebi ile Hukuk İşleri, Siyasi İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Onur İste ile Tarım, Orman ve Çevre Politikaları Başkanı Yılmaz Bilensoy eşlik etti. Demokrat Parti’den, Seçim İşleri Başkanı Muhammet Kelleci, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Uyanık, Kadın ve Gençlik İşleri Başkanı Av. Ali Serdar Eriş ve Sosyal İşler Başkanı Murat Aydoğdu görüşmeye katıldı.

DSP Genel Başkanı Aksakal, DP Genel Başkanı Uysal’a “Ekonomi, Hukuk, Demokrasi ve İnsan Hakları Reformu’na ilişkin önerilerinin yer aldığı çalışmayı sundu. Görüşmenin ardından DSP Genel Başkanı Önder Aksakal bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

 Aksakal açıklamasında; Son dönemde bir ihtiyaç haline geldiği Sayın Cumhurbaşkanı tarafından da dile getirilen ve Hükümet nezdinde başlanıldığı açıklanan ekonomi ve hukuk reformu çalışmalarına Demokratik Sol Parti olarak öneriler’imizi sunmak üzere başlattığımız ziyaretlerimizin üçüncüsünü bugün Demokrat Parti’ye yaptık, Genel Başkan sayın Uysal ve çalışma arkadaşları ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Kendilerine huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum.

Dünya’da yaşanan Covid-19 pandemisinin ekonomiler üzerinde yarattığı olumsuz etkiler elbette sadece ülkemizin değil, tüm devletlerin ortak sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ancak, kamu kaynaklarını güvence altına almış ve ekonomik argümanlarını yasal güvencelerle donatmış ülkelerin bu tip sorunları daha az hasarlarla atlatabileceği gerçeğini de görmezden gelemeyiz.

Her hâl ve şartta toplumun geleceğinin güvencesi niteliğindeki kurum ve yapıların münhasıran devlet güvencesinde olması gerekliliği işte tam da bu dönemler için kendisini hissettiren bir zorunluluktur.

Ekonomide düşünülmesi gereken reformların en başında sistemsel bir tercihi ortaya koymanın zamanı gelmiş, hatta geçmektedir.

Türkiye zaman geçirmeden Karma Ekonomi Sistemi’ne geçme kararını almalıdır.

Özel girişimcilerin yatırım yapmaya cesaret edemedikleri bölgelerde öncü rolünü üstlenmek devletin görevi olmalıdır.

Tarımdan turizme, yeraltı kaynaklarının korkusuzca kullanımından yenilenebilir enerji kaynaklarına kadar her alanda kelimenin tam anlamıyla kaynak zengini olan bu topraklarda yaşayan insanlarımızın halâ daha açlık ve yoksulluk sınırları kriterlerine bağlı yaşamaya mecbur edilmesini kabullenmemiz mümkün değildir.

Özellikle tarımda yaşanan 18 yıllık kaybın karşılanması amacıyla üretimden uzaklaştırılan 13,5 milyon hektar tarım arazisi ivedilikle sisteme sokulmalı ve Büyükşehir Yasası değiştirilerek köyler asıl sahiplerine, köylülere geri verilmelidir. İl Genel Meclislerinin yapıları güçlendirilmeli, yerelden halka hizmet argümanları çeşitlendirilerek güçlendirilmelidir.

Aynı şekilde; 97 yıl önce büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK liderliğinde kurulan Cumhuriyet rejimiyle “kul” olmaktan çıkarılıp “birey” olmakla şereflendirilen bu asil milletin hiçbir ferdi, gelişmiş ülkelerin hür ve özgür bireylerinden daha az “insan” değildir!

Bugün iktidarı elinde bulunduranlar dahi hakka ve hukuka olan ihtiyacı önemsiyor ve eksikliklerinin giderilmesi arayışına giriyorsa, evvelemirde her türlü kompleksten arınarak mevcut vaziyeti yaratanların yine kendileri olduğu gerçeğini göz ardı etmeden “adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun” düsturuna sıkı sıkıya sarılması ve bu doğrultuda bir çalışmayı hayata geçirmesini beklemek en doğal hakkımızdır diye düşünüyorum.

Bu istikamette yapılacak çalışmaların temelini de elbette “Adalet Mülkün Temelidir” diyerek, hukukun üstünlüğünü tesis etmek, Yasama, Yürütme ve Yargı erklerinin ayrılığını kabullenmek oluşturacaktır.

Her fırsatta altını çizerek belirttiğimiz gibi, Demokratik Sol Parti Milliyetçi, Vatansever, Sol bir parti olarak, ülkemizin, halkımızın, özellikle çalışanların hakları konusunda son derece hassastır.

Emperyalist sistemin gerek ekonomik, gerekse diplomatik yollardan ülkemizi dört koldan baskılamaya çalıştığı bu süreçte elbette devletimizin yanında olacağız, milli meseleler konusunda tavizsiz bir şekilde güç birliğimizi göstereceğiz.

İnanmak ve ümit etmek isteriz ki; Demokratik Sol duruşun, ECEVİT ruhuyla tarihe mal olmuş direncin bir benzerini bugün iktidarda bulunan siyasi irade de gösterebilsin ve ABD yaptırımlarına karşı egemen bir devlet olarak uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı korumak adına Kürecik ve İncirlik Üslerini kapatarak mütekabiliyet kurallarını uygulama kararlılığını göstersin.” şeklinde konuştu.


Hibya Haber Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Keşfet