Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısına katıldı

Erdoğan'ın konuşmasında satır başları;AK Parti Merkez Yürütme Kurulumuzun kıymetli üyeleri değerli İl Başkanlarımız Kadın ve Gençlik Kollarımızın kıymetli İl Başkanları Kıymetli Belediye Başkanları ve İl Genel Meclis...

Yayınlanma:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısına katıldı
Erdoğan'ın konuşmasında satır başları;

AK Parti Merkez Yürütme Kurulumuzun kıymetli üyeleri değerli İl Başkanlarımız Kadın ve Gençlik Kollarımızın kıymetli İl Başkanları Kıymetli Belediye Başkanları ve İl Genel Meclis Başkanlarımız hepinizi en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum.

AK Parti teşkilatlarımızda görev almış yol arkadaşlarımızın her birine şükranlarımı sunuyorum.

Salgın tedbirleri kapsamında ilk kongre üyelerimize bir kez daha ara vermek mecburiyetinde kaldık. Şu ana kadar 19 il kongremizi gerçekleştirmiştik Dolayısıyla geriye 62 il kongremiz kaldı İnşallah şartların elverdiği ilk fırsatta hızlı bir takvimle İl kongrelerimizi tamamlamayı hedefliyoruz.

Milletin Partisi olan AK Parti'nin milletimizin gönlünde ki yerini daha yükseğe çıkarmak için hep birlikte gerekirse fedakarlık yaparak çok çalışacağız.

Yaklaşık 3 hafta sonra yeni bir yıla gireceğiz tarih 2020'yi her bakımdan ilginç ve zor bir yıl olarak kayıtlarına geçirecektir.

Türkiye'nin 2020'yi nasıl kapattığını 2021'i nasıl karşıladığını sadece rakamlara bakarak anlayamayız. Bu ülkenin ve milletin bölgesinde ve dünyada nerede durduğunu ve nereye gittiğini görmek için önümüzdeki fotoğrafa ferasetli ve vizyoner bir yaklaşımla bakmak gerekiyor.

Bunun için tarih bilmeye ihtiyaç vardır. Bunun için medeniyet şuuruna ihtiyaç vardır. Bunun için bayrağı ve ezanıyla sembolleşen vatanımıza aşkla bağlı olmaya ihtiyaç vardır. Bunun için 83 milyonun tamamını kökeniyle inancıyla kültürüyle değerleriyle kalpten sevmeye ihtiyaç vardır. Bunun için bedenimizin ve ruhumuzun her zerresinde ülkemize olan sadakatimizi muhabbetimizi adanmışlığımızı hissetmeye ihtiyaç vardır.

Şayet bir insan tüm bu değerlerden nasiplenmeksizin işte o zaman yönünü şaşıran bir ok gibi dönüp kendi ülkesini kendi altını vurmaya başlıyor. Bu nasipsizlerin en başında da CHP yönetimi geliyor. Başındaki zaten ve CHP yönetiminin başındaki zaat geliyor.

Silahlı ve silahsız insansız hava araçlarımıza saldırıyorlar, tank projemize saldırıyorlar, helikopter projemize saldırıyorlar, radar, uydu optik projelerimize saldırıyorlar, motor projemize saldırıyorlar, gemi projemize saldırıyorlar, Akdeniz'deki ve Karadeniz'deki hidrokarbon arama faaliyetlerimize saldırıyorlar.

Türk savunma sanayi projelerimize saldırıyorlar, bölgemizde ve dünyada sergilediğimiz güçlü siyasi duruşa saldırıyorlar, milletimizden şu gerçeği asla aklından çıkarmamasını istiyorum ülkemizin savunma sanayine yapılan hiçbir saldırı masum değildir.

Sanayi projelerimizin her saldırının gerisinde sinsi ve alçakça bir niyet vardır. Daha açık konuşmam gerekirse bu saldırıların her biri terör örgütleri ve ülkemize husumeti adeta saplantı haline getiren kimi devletler hesabına yürütülen bir 5. kol faaliyetidir.

Türkiye'yi gezide sokakları karıştırarak 17-25 Aralık'ta siyaset esiri olarak çukur eylemlerinde topraklarımızı bölerek Suriye sınırımızda PKK ve DEAŞ vasıtasıyla Güneyimizi kuşatarak 15 Temmuz'da darbe yaparak pek çok defalar ekonomimizi çökertmeye çalışarak dize getiremeyenler aynı amaca CHP'yi kullanarak ulaşmak istiyor.

Tabii işin siyasi ve stratejik yönü yanında bir de ekonomik boyutu var. Savunma Sanayimizi hedef alan saldırılar aynı zamanda yıllarca ülkemize kendi ürünlerini fahiş fiyatla satan canları istediğinde bize bunların üzerinden şantaj yapan devletlerin ve şirketlerin lobi faaliyetlerinin tezahürüdür. Silahlarımıza, eşyalarımıza, taraftarımıza, toplarımıza, füzelerimize, motorlarımıza, saldıran herkes bilerek veya bilmeyerek Türkiye düşmanı çevrelerin ve küresel silah şirketlerinin çıkarlarını savunmaktadır.

Geçmişte Nuri Demirdağ, Vecihi Hürkuş'u, Nuri Killigil'i, Kamil Özakmanı sindirerek yerli ve milli projelerimizi nasıl baltaladılarsa bugün de aynısını yalanla iftira ile sinsi oyunlarla yapmaya çalışıyorlar. Ama milletimiz bu defa CHP zihniyetinin ülkeyi bir yarım asır daha geriye götürmesine izin vermeyecek.

CHP'nin başındaki zatın azgınca saldırıya geçtiği bir diğer konuda ülkemize gelen uluslararası yatırımlardır. Ülkemize milyarlarca dolar kazandıran uluslararası yatırımcılara saldırmalarının iki sebebi vardır. Birincisi bazı yatırımcıların kimlikleri yatırımcı Amerikalı İngiliz Fransız olunca ses çıkarmayıp Katarlı olunca alçakça üzerine saldırmaları bunların bedenlerine ve ruhlarına silmiş faşizmin işaretidir.

Salı günü mecliste ise Kılıçdaroğlu 20 milyar doları acaba hiç telaffuz etti mi? diye insanların gözünün içine baka baka ve kendinden gayet emin şekilde yine yalanını tekrarladı.

28 Şubat sürecinde başörtüsü yüzünden kız öğrencileri okullara işyerlerine almayan hatta sokakta bile dolaşmalarına rıza göstermeyen bunlar değil miydi.

Tek parti devrinde camileri kapatan Aşık Veysel gibi derviş gönüllü bir insanı kıyafetinden dolayı Ankara'da Ulus Meydanı'na sokmayan milletin tarihini kültürünü diğerlerini aşağılayan bunlar değil miydi?

Bugün de söze gelince kadın hakları savunucusu kesilen önlerine geleni tacizci tecavüzcü hırsız diye suçlayan ama kendi partilerindeki rezilliklerin üzerini örtmeye çalışan.

Ülkemize yönelik yaptırım kararlarına da değinmek istiyorum, gerek Amerika Birleşik Devletleri gerekse Avrupa Birliği ile her iki tarafın da asla görmezden gelemeyeceği kaybetmeyi kesinlikle istemeyecek çok köklü siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz var.

Türkiye olarak bu ilişkilerin ruhuna halel getirecek hiçbir adım atmadık atmayız. Avrupalı ve Amerikalı yatırımcıları ülkemizde daima baş tacı, her türlü desteği verdi siyasi saiklerle ve rasyonel hiçbir temeli olmadan dayatılan yaptırım gündemleri tüm taraflar için sadece zarar yazan hiç kimseye faydası ve kârı yoktur.

Her şeye rağmen bu konulardaki somut adımların aklıselim ve karşılıklı menfaatlerin ışığında potansiyellerimizin gücü dikkate alınarak atılacağına inanıyor, diyalog ve işbirliği ile çözülmeyecek hiçbir meselemiz olmadığını düşünüyoruz. Aynı şekilde kapımız tüm yatırımcılara sonuna kadar açıktır açık olmaya devam edecektir.

Amerika ve Avrupa'daki yönetimlerin Türkiye düşmanı lobilerin etkisinden kurtularak bir an önce objektif ve sürdürülebilir politikalara yönelmelerini diliyoruz.

CHP yönetiminin tavrı sebebiyle milletime ve olayların mağdurlarına karşı olan sorumluluğun sebebiyle bir hususa değinmek istiyorum. Evet bu can alıcı ve can sıkıcı konu CHP deki tecavüz taciz hırsızlık! burası Türkiye'nin ikinci büyük Partisi'nin böyle yüz kızartıcı iddiaların yuvası haline dönüşmüş olmasından utanç duyuyorum.

Kılıçdaroğlu da Parti teşkilatlarında ve belediyelerinde ayyuka çıkan tecavüz taciz ve hırsızlık vakaları konusunda tek kelime etmiyor.

Nitekim her gün yeni bir itirafla her gün yeni bir şartla her gün yeni bir ithamla karşılaşıyoruz. CHP yönetimi teşkilatları ve belediyeleriyle bu utanç bataklığından çıkıp temizlenmek yerine akıllara ziyan bir yola başvuruyor partilerinde ki tecavüz taciz ve hırsızlık furyasının üzerini örtmek seçimlerin üzerinden 2 yıla yakın vakit geçtikten sonra uydurup dosyalarla eski yönetimleri suçlama kampanyası başlattılar.

Bu kurnazlık sizi kurtarmaya yetmez, her tecavüzün hesabını vereceksiniz, her tacizin hesabını vereceksiniz, her hırsızlığın hesabını vereceksiniz,her yalanın her iftiranın hesabını vereceksiniz, yürüttüğünüz her gizli saklı ihanet pazarlığının hesabını vereceksiniz, teşkilatlarınızı ve belediyelerinizi Feto'ya kadar envai çeşit terör örgütü mensupları ile doldurmanın hesabını vereceksiniz.

Türkiye'nin milli projelerini ve politikalarını adeta düşmana sufle verir gibi çarpıtıp kullanışlı elverişli malzeme haline getirerek ortaya koyanlar. Bu ihanetinin hesabını vereceksiniz

CHP yönetimine sesleniyorum Genel Merkezinden, İl ve İlçe Teşkilatlarına, Belediyelerine kadar CHP de taciz hırsızlık yapan, suça bulaşmış kim varsa hepsinin de ipliğini pazara çıkaracaksınız.Yoksa bu ithamların gölgesi tüm CHP lilerin üzerine düşer biz böyle bir haksızlığa asla rıza göstermeyiz

Siyaseten farklı düşünsek de CHP'ye oy verenler ve CHP'de siyaset yapanlar için de namuslu insanlar bulunduğunu biliyoruz. Onların da hakkını onurunu korumak için bu iddiaların sonuna kadar takipçisi olacağız

Dün Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de kardeşlerimizin Zafer sevincine ortak olduk bu konudaki kapsamlı değerlendirmelerimizi İnşallah önümüzdeki hafta yapacağımız kabine toplantısında milletimizle paylaşacağız.

Hibya Haber Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Keşfet