“İdeal Kent Arayışında Mimari Ütopyalar” konusuyla devam ediyor

Mimarlık, iç mimarlık, kentsel tasarım ve peyzaj konularıyla ilgilenen genç katılımcılara tek yarıyıllık yoğun bir çalışma ortamı sunan İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi - AURA İstanbul'un, sertifika...

Yayınlanma:
“İdeal Kent Arayışında Mimari Ütopyalar” konusuyla devam ediyor


Mimarlık, iç mimarlık, kentsel tasarım ve peyzaj konularıyla ilgilenen genç katılımcılara tek yarıyıllık yoğun bir çalışma ortamı sunan İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi - AURA İstanbul'un, sertifika programı dahilinde mimarlık, şehircilik, sanat, felsefe, edebiyat ve teknoloji dallarında düzenlediği disiplinler arası konferans dizisi Cumartesi Aurası, Ece Ceylan Baba'nın katılımıyla devam ediyor.

26 Aralık Cumartesi günü saat 15.00'te gerçekleşecek etkinlikte Ece Ceylan Baba, “İdeal Kent Arayışında Mimari Ütopyalar” üzerine düşüncelerini katılımcılarla paylaşacak.
 
“Her şey mevcut düzenin yerine, ideal bir yapı kurmaya duyulan güçlü bir arzu ile başlar. Önce düşsel bir kurgu olan ütopya bu arzunun dile getirilişidir. Soyut bir tasarı ancak somut bir mekanda can bulabileceğinden, istisnasız bir yere/mekana bağımlıdır. Bu nedenle ütopyacı, halihazırda yaşadığından çok daha farklı bir mekan tasarlar. Ortaya çıkan ütopya mekanı ise çoğunlukla bir kente karşılık gelir. İşte bu kentin planlaması çerçevesinde tasarlanan, bir yaşam ve toplum mühendisliği olan ütopya; ilerlemecidir, eşitlikçidir, umut vadeder, kusursuzluk iddiası taşır, rasyonel bir düzen önerir ancak, otoriter ve totaliter bir tavırla bezenmiş, mutlakiyetçi bir anlayışa da sahiptir. Peki, tüm bu tasarıların kapıları gerçekten mutlak ideal yaşam alanlarına mı açılır?"


Hibya Haber Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Keşfet