Kemal Okuyan, Gökhan Kazbek'e konuştu: sağdan ahlak çıkmaz

Covid-19 pandemisinin etkileri ve aşı tartışmaları konuşularak başlayan programda, Okuyan aşı tartışmalarındaki esas noktanın bilim dışı tartışmalarla geri planda kalmasına vurgu yaptı.

Yayınlanma:
Kemal Okuyan, Gökhan Kazbek'e konuştu: sağdan ahlak çıkmaz

Covid-19 pandemisinin etkileri ve aşı tartışmaları konuşularak başlayan programda, Okuyan aşı tartışmalarındaki esas noktanın bilim dışı tartışmalarla geri planda kalmasına vurgu yaptı.

"Bizim talep etmemiz gereken ne olursa olsun bütün topluma risk gruplarından başlayarak hızla ücretsiz aşının temin edilmesi. Bizim savunmamız gereken aşı hakkıdır. Biz de Türkiye Komünist Partisi olarak bunu ilk sıraya yazmış durumdayız. Herkes bir an önce aşı olmalıdır" diyen Okuyan, aşı hakkının ülkelerin çıkar çatışmalarına malzeme edilmemesi gerektiğini söyledi.

Sol toplumun vicdanını temsil eder

Kazbek, ülke gündemini meşgul eden hakaret davaları, sözde cumhurbaşkanı tartışmalarına değindi. Hakaret meselesinin çivisinin çıktığını söyleyen Okuyan, sistemin yalnızca Erdoğan lehine çalıştığını ifade etti. Kazbek'in siyaset etiği ve solun sahip olduğu değerlerle ilgili sorusuna ise Okuyan şöyle yanıt verdi: "Siyaset ahlakında referans soldadır. Sağdan ahlak çıkmaz, sol bu açıdan toplumun ahlakını temsil eder, gelişkin bir kültürü temsil eder, vicdanı temsil eder. Şimdi aynı çürüme ve erozyon solda da yaşanıyor, Türkiye'de de, dünyada da. Bir siyasetçi dün söylediğinden 180 derece farklı bir şey söylüyorsa siyaseti bırakmalıdır. Türkiye’de yaygın bir hastalığa dönüştü bu. Kimse dün ne dediğini hatırlamıyor, hatırlamak istemiyor. Dolayısıyla herkes bunu yaptığı için bir önemi kalmadı. Bu çok acıklı bir tablo."

Bu düzenin yoksulluk ve açlıktan başka verebileceği bir şey yok

TKP Genel Sekreteri Türkiye ekonomisinin gidişatıyla ilgili ise şunları söyledi:

"Berat gittikten sonra Türk lirası belli bir istikrara kavuştu ama halk açısından ekonomideki olumsuz tablo daha da ağırlaştı. Pandemi olağanüstü bir dönem algısı yarattığı için insanlar bazı şeylere katlanıyorlar. Dolayısıyla bu dönem işsizlik gibi bazı şeyler kanıksanır gibi oluyor ama insanların bu şekilde yaşamasının bir sınırı var. Toplumun devlet tarafından desteklenerek sürdürülme şansı yok. Dolayısıyla ne kadar daha sürecek bu? İnsanlar en fazla 2-3 ay daha diş sıkarak, borçlanarak tolere edebilecek durumda. Nüfusun çok büyük bir kesiminde patlayan kredi kartlarıyla borçlanma yeteneği de ortadan kalkıyor. Yani artık insanların geleceğini satarak bugün ayakta kalma şansları da yavaş yavaş ortadan kalkıyor.



Bu düzenin küçük bir azınlık dışında kimseye yoksulluktan, acıdan, işsizlikten başka verebileceği bir şey yok. Bunu düşünerek hareket etmeye başlamamız gerekiyor ve buradaki zaafımız birlikte hareket etme yeteneği zayıf olan bir toplum olmamız. Tek gücümüz de bu aslında. Bu sorun çözülmeden Türkiye’nin gideceği yer gerçek anlamıyla açlıktır."



BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Keşfet